Anadolu'da irfan falan yok. Kim bu irfan meselesini attıysa ortaya kişisel tecrübeleri yüksek hikmet diye pazarlamış. Taşraya yaklaştıkça dedikodu oranı artıyor evvela. Küçük hesaplar görülüyor. İncir çekirdeğini doldurmayan meseleler büyük problemlere dönüşüyor. Din, kültür düzeyinde yaşanıyor taşrada. Alışkanlıklar ritüele dönüşmüş farkında olmadan. Bence farklı bir kutsalın içinde doğulsaydı sorunsuz yine kabul edilirdi buralarda. Her açıdan ilmihal çekilmiş toplumdan. Kötümser olduğum için değil ama ne yazık ki hakikat böyle.
İnsan ilişkileri sınır olmayacak kadar yakın. Dolayısıyla kimse sınırını bilmiyor. Bu yüzden dikiş tutmayan akrabalık ilişkileri var. Herkes birbirinin ardından atıp tutuyor. Bu sıradanlaşmış. Öyle ucuz meseleler ki konuşulmaya değmez. Küçük çocuklar bu aile tiplerinin yanında büyüyünce aynı modele dönüşüyorlar. Toplumsal bir çürüme var. Bu çocuklar şehirlere geliyor. Şehirli gibi davranmıyor sonra. Çünkü hayata bakışı kaba. İnsani ilişkileri çekişme üzerine kurulu. Nezaket, müsamaha, taltif, diğergamlık girmiyor lügatlerine. Hayatın merkezinde kendileri var. Sonra niye böyle bu toplum diyoruz. Kimse kendisini sorgulama zahmetine girmiyor.