Varım.
Ama neyim ben – bilen yok, umursayan yok.
Dostlarım, kaybolmuş bir hatıra gibi
benden uzaklaşmış çoktan.
Dertlerimin kendi yiyicisi benim;
kabardıkça kaybolan,
unutuluşun sis ordularında dağılan gölgeler gibi.
Ve yine de varım!
Savrulmuş bir buhar gibi varım.
⸻
Aşağılanmanın, gürültünün hiçliğine
yuvarlanıp düşüyorum.
Uyanık rüyaların denizine sürükleniyorum.
Ne hayatın tadı var orada, ne sevinç;
yalnızca yaşamımın bütün değerlerinin
batmış dev bir gemi enkazı.
Ve en kıymetlim – en çok sevdiğim bile artık
yabancı.
Ötekilerden bile daha yabancı.
⸻
İnsanın hiç ayak basmadığı bir yer istiyorum.
Bir kadının hiç gülmediği, ağlamadığı.
Orada kalayım – Yaradanımla baş başa.
Ve çocukluğumda uyuduğum gibi
derin, güzel uyuyayım.
Kimseyi dert etmeden, kimse tarafından dert edilmeden.
Altımda çimen.
Üstümde sonsuz gökyüzü.
Karanlık bir peri masalı. FRANKENSTEIN şimdi sadece Netflix’te.