Ruhun Şad Olsun Paşam!
10 Kasım Özel: Milli Ekonomi, Cumhuriyetin Milli Yemindir!
Ekonomik bağımsızlık, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş amaçları arasında en önemli yeri kaplar.
Youtube kanalımızdan dinleyin:
piped.video/yc5Fwqqg308
Mustafa Kemal Paşa Mart 1922’de bakın durumu nasıl anlatıyor :
“ ... Tanzimat’ın açtığı serbest ticaret devri, Avrupa
rekabetine karşı kendisini savunamayan ekonomimizi kapitülasyon zincirleri ile bağladı. Gerek örgütleri gerek bireysel ekonomik girişimleriyle bizden çok daha kuvvetli olanlar, memleketimizde en imtiyazlı mevkilerde bulunuyorlardı. Temettü vergisi vermiyorlardı. Gümrüklerimizi ellerinde tutuyorlardı. İstedikleri zaman istedikleri eşyayı, istedikleri şartta memleketimize sokuyorlardı. Bütün iktisat şubelerimize bu sayede hâkim olmuşlardı.
“ Efendiler! Bize karşı yaptıkları rekabet hakikaten çok gayr-ı meşru, hakikaten çok acımasızdı. Rakiplerimiz bu yolla gelişmekte olan sanayiimizi de mahvettiler. Ziraatımızı da yok ettiler, ekonomik gelişmemizi durdurdular.”
1 Kasım 1937… Vefatından tam bir yıl önce ve cumhuriyetin 14. Yılında Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor:
“Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır. En başta vatan müdafaası olmak üzere, ÜRÜNLERİMİZİ kıymetlendirebilmek ve en kısa yoldan, en ileri ve refah Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zarurettir. Beş yıllık ilk sanayi planının geri kalan kısmını hayata geçireceğiz ve bütün hazırlıkları bitirilmiş olan birkaç fabrikayı da acilen üretime açacağız.”
“ ... Bundan sonrası için, bütün tayyarelerimizin ve motorlarının memleketimizde yapılması ve harp hava sanayiimizin de bu esasa göre geliştirilmesi gerekir..”
O, Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Müdafaa-i Hukuk ruhuna uygun olarak, yabancı sermayeye karşı tam bağımsız bir ekonomiden, sanayileşmeden yana tutumunu böyle dile getirmiş ve hayata geçirmişti.
Sahte bir demokrasi döneminin getirdiği ‘hürriyet’le birlikte yabancı sermayeyi teşvik kanununa, petrol kanununa, Amerika ile ikili anlaşmalara kapılarımız açtık ve Osmanlı’nın sömürü sistemini yeniden yarattık!
Demokrasi kendine göre bazı özgürlükler getiriyor gibi göründü ama cumhuriyetin milli yemini olan MİLLİ EKONOMİ gümbürdedi gitti. Gözümüzü bir açtık ki yeniden yarı sömürgeyiz!
Bu yıl 20. ölüm yılında andığımız Attila İlhan şöyle yol gösteriyor:
“Kıssadan hisse; bir ülkenin özgürlüğü, tam bağımsızlığı sadece demokratik düzeyde serbestlikler sağlamakla olmaz. Bu işi sağlama bağlamak, ekonomik düzeyde bu bağımsızlık ve serbestliğin üzerine oturacağı temelleri atmak lâzımdır. O temeller ise, besbelli endüstrileşmeyle atılacaktır.
O halde; Türkiye Cumhuriyeti devletinin ölüm kalım sorunu, demokratikleşmeyi ve sanayileşmeyi aynı zamanda, uyumlu ve düzenli bir biçimde yapabilme sorunudur. Peki, buna karşı partilerimizin tavrı ne?”
İşte hepimizin buna bakması gerekiyor!
Attila abi diyor ki:
“Ortalıkta Atatürkçülük dendi mi, herkes aslan kesiliyor ama, Mustafa Kemal’in ekonomik bağımsızlık, sanayileşme, bağımsızlık ve özgürlük konularında söylemiş oldukları kimsenin kafasını kurcalamıyor.
Halbuki ekonomik bağımsızlık bu devletin kuruluş amaçları arasında en önemli yeri kaplar.”
Nutuk'ta, ‘istiklâl’ üzerine unutulmayacak sözlerin birkaçını okuyalım:
“Ben, yaşayabilmek için mutlaka müstakil bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence hayat meselesidir.”
“Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, bağımsız olmayan bir millet, insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yükseğe çıkamaz.”
“Milletimizin kurduğu yeni devletin kaderine işleyişine ,bağımsızlığına unvanı ne olursa olsun hiç kimseyi müdahale ettirmeyiz! Millet, kurduğu devleti ve onun Bağımsızlığını ilelebet muhafaza edecektir!”
Böyle demiştir 87 yıl önce kaybettiğimiz Gazi Paşamız!
Geride kalan politika esnafı hatta çok sahip çıkar görünen zevat, burada alıntıladıklarımızın tam tersini söylemiş ve yapmışlardır!
Türk Milleti “Atatürkçüyüm” diye bangır bangır bağırarak, topraklarımızda yabancılara üs verenleri, ikili anlaşmalar yaparak bölünmez bütünlüğümüzü parçalara bölenleri, milli ordumuzu yabancıların iradesine bırakanları, ekonomimizi yabancı ekonomilerin sömürüsüne mahkum edenleri unutmayacaktır.
Türk milleti, Kürt Teali ve İslam Teali’yi yeniden canlandıranlara, İngiliz,İsrail ve Amerikan Muhiplerine gereken cevabı verecektir!
Türk milleti gerçek anlamda Kuva-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk örgütlenmesi yapanları anında hissedecek ve sahiplenecektir!
Ruhun şad olsun paşam!